Urla’nın 79 yıllık çınarı Urla Spor… Bir dönemin gururu, yüzlerce çocuğun hayaliydi. Ancak bugün bu köklü kulüp, siyasi hesapların gölgesinde nefessiz bırakılıyor. Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi’ne sayılı günler kala sporun değil siyasetin konuşulduğu bir tabloyla karşı karşıyayız.
Kulübün basketbol şubesini dondurma kararı, yıllardır parkeye emek döken gençlerin emeğini çöpe atmak demek. Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın ısrarcı tavrı ve Başkan Erman Umdu’nun çaresiz bekleyişi Urla halkına güven vermiyor. Sporun birleştirici gücü siyasetin dar kalıplarına sıkıştırılıyor.
Oysa önlerinde iki somut ve güçlü teklif vardı. Genç iş insanı Umut Yordamlı ve AK Parti Meclis Üyesi Ümit Arslan, kulübün farklı branşlarına el atmaya hazır olduklarını açıkça beyan ettiler. Hem de belediyeden tek kuruş istemeden, borçları sıfırlayıp takımı şampiyonluk hedefiyle sahaya çıkarma sözü vererek… Fakat bu tekliflere bir teşekkür bile edilmedi.
Soru şu: Neden?
Gerçekten bu kulübü yaşatmak mı isteniyor yoksa bir dönemin simgesi olan bu çınar, siyasi hesapların uğruna mı kurban ediliyor?
Urla halkı, genç sporcular, aileler ve taraftarlar bu sorunun cevabını bekliyor. Çünkü bu kulüp sadece bir spor kulübü değil; bu kentin ruhu, çocukların umudu, gençlerin sahnesi. Siyasetçiler için bir pazarlık masası değil.
Başkan Balkan ve Başkan Umdu, Urla halkının karşısına çıkıp açıkça konuşmak zorunda. Neden bu teklifleri görmezden geldiler? Neden spor siyasetin soğuk gölgesine terk ediliyor? Ve en önemlisi; 79 yıllık bir mirasın vebalini kim üstlenecek?
Bu sorulara yanıt verilmedikçe tribünler boş, parkeyse sahipsiz kalacak.
Kadın Belediye Başkanları Sahada Sınıfta Kaldı
Foça,Çeşme,Karşıyaka, Konak ve Karabağlar’da işçi sorunlarının ardı arkası kesilmiyor,çöpler bile toplanamıyor her geçen gün sorunlar büyor; vatandaş somut hizmet yerine bahanelerle oyalandığını görüyor.
İzmir’in önde gelen ilçelerinde seçilen kadın belediye başkanları, başlangıçta “yeni yönetim ve modern vizyon” olarak sunuldu. Ancak sahadaki tablo, vaat edilen başarılarla değil, bahanelerle gizlenen başarısızlıklarla dolu. Karşıyaka, Konak ve Karabağlar’da yaşayan yurttaşlar, çöplerin bile toplanamadığını, yolların bakımsız kaldığını ve altyapı sorunlarının yıllardır çözülemediğini görüyor.
Karşıyaka Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal, planladığı projeleri hayata geçirmek yerine sürekli bahaneler üretiyor. Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, bütçe yetersizliği ve merkezi destek eksikliğini gerekçe göstererek temel hizmetlerde aksaklık yaşanmasına göz yumuyorlar. Oysa belediye yönetimi sadece bütçeyle sınırlı değil; planlama ve sorumluluk almak asli görevdir.
Kadın belediye başkanları çoğunlukla “temizlik, sosyal hizmet ve düzen” alanlarında başarı gösterecekleri beklentisiyle seçiliyor. Ama İzmir’de durum tam tersi. Halk, her sabah sokağa çıktığında çöplerin hâlâ biriktiğini, yolların bakımsız olduğunu ve kent estetiğinin ihmal edildiğini görüyor. Kadın olmanın, yalnızca “temizlikle özdeşleştirilmesi” klişesiyle birleşince ironik bir durum ortaya çıkıyor: Kadın belediye başkanlar, sahadaki aksaklıklarla gündeme geliyor; başarıları değil eksikleri konuşuluyor.
Bu tablo, sorumluluktan kaçışın ve sorunları bahanelerle ertelemenin somut göstergesi. Karşıyaka, Konak ve Karabağlar’da yönetim, vatandaşı oyalamayı bırakıp gerçek projeler üretmek zorunda. İzmir halkı artık bahaneler değil, sonuç görmek istiyor. Çöplerin toplanamaması, yolların bakımsız kalması ve altyapı sorunları, belediye başkanlarının başarısızlığını gizleyemiyor.
Vatandaşın sabrı tükeniyor; tribünlerde alkış değil, sokakta hayal kırıklığı var. İzmir, siyasi çekişmelerin değil, hizmetin konuşulduğu bir yönetim bekliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: